16 Temmuz 2009 Perşembe

Dost toprak bir maşrapa değildir!!!


to be alone or not to be alone by ~zeligue on deviantART

Bir elin parmağını geçmemeli dost dediğin insan sayısı...Bir, iki, bilemediğin üç olmalı ama dört değil!Yıllar araya girmemeli...girse bile zaman eskitememeli dost dediğini, dost kavramını. Aynı sıcaklık yine beyninde, hatıralarında canlanabilmeli dost diye bağrına bastığın insanı görünce; anılar bir diğer anın için tutuşmalı yaşanmak için...Fitil hep ateşte kalabilmeli!

Sessiz kalındığında bile bundan anlam çıkarma yerine sessizik paylaşılabilmeli, zorlamadan, akışına bırakarak...Zaman tarafından evrilip çevrilip yoğrulan aşk'a zıt; sevgi güçlü kılmalı önüne kata kata büyüttüğün kartopu gibi hayatını...Seni ayakta tutan ve senin ayakta tuttuğun kişidir dost. Adı ne olursa olsun farketmez, marka değildir dostluk; içinin etiketi olabilir ancak ve ancak...

Dostluk, toprak bir maşrapa gibi hemen kırılıp parçalabilen arkadaşlıklara inat meşe ağacı gibi sağlam, değer unsurudur insanoğlu için. Dost insanın evi gibi olmalıdır aynı zamanda. Sığınacağı bir oda olabilir dostunun kalbi, ya da kalbin onun için bir oda!

Ne yaparsak yapalım, kim olursak olalım dönüp doaşıp evimize sığınırız en sonunda...Özleriz çünkü, isteriz ihtiyacını duyduğumuzu bile bilmeden.Dost da böyle bir ihtiyaçtır, kurallara tabi tutulmadan bölüşüle bölüşüle büyyüyen bir ağaç...

Saat kaç olursa olsun kapısını çaldığında gövdesi sana hep açık olabilen, kökleri toprak toprak büyüdükçe güçlenen vefalı bir ağaç...

En derinini kanatmadan açıp, yaralarını kanamadan yine, sarabilendir. Günahkar alemin en günahsız değeridir belki de! Senin gözündeki yaş onun yüreğinden gelebiliyorsa ve söyleyeceğini yoğurmadan dilinden önce kalbinden sana ulaştırabiliyorsa dostundur, dosttur o!..

Seray Özbiçer

2 yorum:

Adsız dedi ki...

hoş bir yazı:)

Seray Özbiçer dedi ki...

Teşekkürler.