9 Mart 2014 Pazar

BİR TÜR ÇALI TİPİ veya BODUR BİR AĞAÇ TÜRÜ OLARAK MAKİ:

Ya da ÇAĞDAŞ SANAT MEKANI OLARAK MAQUIS PROJECTS.

MAQUIS as a KIND OF a BUSHY or SHRUB,
Or, MAQUIS PROJECTS as a CONTEMPORARY ARTSPACE


Maquis Projects yaratıcısı, İzmir Ekonomi Üniversitesi’ nde akademisyen, ve aynı zamanda bağımsız bir küratör olan Thomas Keogh ile sanattan insana; İzmir’ den Londra’ya; Alain Badaiou’ den ilham kaynağı Flash Atolye’ ye ve en çokta gözbebeği Maquis Projects hakkında içten bir sohbet, iyi okumalar.


Here it is a a hearty conversation about from art to human beings; from İzmir to London; from Alain Badaiou to inspirer Flash Atolye and the most preferablyi Maquis Projects which is to be apple of his eye with Thomas Keogh who is creator of Maquis Projects, academician at University of Economics, and at the same time as an independent curator, have a good reading.



Maquis Projects’ in arkasındaki fikir nedir? Maquis isminin arkasındaki tam anlamı açıklayabilir misiniz?
What are the underlying ideas behind Maquis Projects? Can you tell us the exact meaning behind the name of maquis?

Resmen ya da kavramsal olarak İzmir’ de çağdaş sanat ile ilgilenen sanatçılar ve bireysel olarak çağdaş sanatla ilgilenenler için bir alan sağlamak istedim. Ayrıca böyle bir mekânın oluşumu ile çağdaş sanat ile ilgilenen halk için açık ve ulaşılabilir bir alanda çağdaş sanatı deneyimleyecekleri ve çağdaş sanatın önemini tartışacakları bir alan yaratmak istedim.


‘Maquis’ isminin anlamına gelecek olursak bizim beyanımız şunu kapsar;

 Akdeniz ikliminde görülen bir tür çalı tipi veya bodur bir ağaç türü olarak bilinir ve Maki (Maquis) bitki örtüsü Akdeniz bitki örtüsü ile şekillendirilir. Bu bodur ağaçlar aynı zamanda California eyaletinde, Güney Afrika’da, Şili sahillerinde ve Kuzey Asya’nın bazı bölgelerinde de yer alır. İzmir kentinin bitki örtüsü içinde de önemli bir yer tutan Maki, İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa’da bir grup direnişçi tarafından politik anlamlar içeren bir metonim olarak da kullanılmıştır.

‘Maquis Projects’ serbest çalışan kişilere ve ortak çalışan gruplara; kültürel ve kamusal çalışmaları için, bir sığınak ve çalışma fırsatı sunar.

Maquis, makinin özgün tanımında yer alan belirli iklimsel ve topografik koşulların oluşturduğu özgün flora ve faunayı yaratan bir alt iklim tanımını takip eder. Maquis projesi birbirinden farklı ve bağımsız altı mekânın yarattığı ölçüsel ve dokusal deneyimlerin benzerlik ve farklılıkları ile ilgilenir.

Bu tecrübelerin sınıflandırılmasını genişleterek, Maquis Projecst güç ile düzen ilişkisinde, insanın siyasal ve deneyim koşullarında kendi eylemine nasıl yanıt verir, gibi sorular sorarak bu soruları geliştirmeye çalışır. Maquis Projects mekân olarak İzmir’deki Kemeraltı semtine odaklanmıştır. Kameraltı (bu alan) bize ikamet edilmeyen makiliğin kentsel bir örneğini vermektedir.

For the space I wanted to provide somewhere in Izmir where artists or interested individuals could come to create contemporary artworks whether formally or conceptually. Also providing a place that is open and accessible to an interested public where they can experience and discuss contemporary art is important.

Regarding what Maquis means our statement covers that;

Maquis primarily refers to the type of scrubland found in ‘Mediterranean’ climates. While primarily and originally associated with the Mediterranean region it can also be found in much of California, parts of South Africa, central coastal Chile and parts of South Asia. It prevails in the Izmir area of Turkey. During the Second World War it also became a metonym for a group of politically diverse resistant fighters in rural France.

Maquis Projects offers cover and opportunities for individuals and collectives to create meaningful cultural and social material and activities.

It looks to the original definition of Maquis as a sub-climate where particular climatic and topographic conditions produce specific fauna and flora. Of interest is how six different disconnected locations have independently created experiences of scale and texture that are similar yet strange to each other.

The basic taxonomy of these experiences can be expanded to raise questions in relation to how the human being, within separated experiential and political conditions, can respond through their actions to relationships of order and power. Maquis Projects is based in the area of Kemeralti of Izmir. This is an urban area that shares many of the characteristics of the uninhabited natural maquis.

İzmir’ de sanatseverler için yeni bir sanat alanı açtığınız bu süreçte ilhamınız neydi?
What was your inspirer in the process of opening a new art space to art lover in izmir?

İzmir popülâsyonuna baktığımızda İzmir’ de yeterli sayıda heyecan verici çağdaş sanat alanlarının olmaması hayal kırıklığı.


K2, Port İzmir Trienali, ve Mehmet Dere tarafından yürütülen 49A gibi birkaç küçük mekanlar dışında iyi sanat çalışmalarını deneyimlenebileceği bir yer yok. Ayrıca, İstanbul’ un uluslararası ticari sanat merkezi olarak gelişen önemi, İzmir’ de çağdaş sanat faaliyetlerinin görülmesine yarar sağlayan ve gelişmesine katkıda bulunan pek çok sayıda iyi insanı buradan İstanbul’ a çekiyor. Bu şartları göz önünde bulundurunca burada sürdürülebilir bir sanat alanını hayal etmek zor. Kişisel olarak, Karşıyaka’ da iki yıl önce Fırat Erdem ve eşi Olivia Valnetine tarafından kurulan Flash Atolye’ den çok fazla ilham aldım. Onlar İzmir’ den ve yurtdışından birçok ilgi çekici sanatçıyı burada göstermeyi başardılar. Onların ‘sadece yap’(just do it) anlayışlarını çok faydalı buldum.

It is disappointing, considering how populous Izmir is, that it does not have a more vibrant contemporary art scene.

Apart from K2, the Port Izmir Triennale and a few small spaces such as 49A run by the artist Mehmet Dere, there is nowhere to experience good new artworks. Also the growing importance of Istanbul as an international commercial art center tends to – understandably - draw away a lot of very good people who could be so instrumental in fostering a contemporary art scene here. Considering these factors it is difficult to imagine what a sustainable space should be like. Personally I was very inspired by Flash Atolye - a small space in Karsiyaka organised in the last two years by Firat Ertem and his wife Olivia Valentine. Here they managed to show the work of a lot of interesting artists both from Izmir and internationally. I found their attitude of ‘just do it’ to be very helpful

Maquis Projects İzmir Kemeraltı’ nda yer alıyor. Niçin Kemeraltı?
MAQUIS PROJECTS is based in the area of Kemeralti of Izmir. Why Kemeraltı?

Canlı bir çalışma alanı olması için yeterince büyük bir bina satın almak niçin Kemeraltı sorusuna basit bir cevaptır. Galeri bir çalışma ve 2 atölye alanından oluşur. Bu finansman gücü olarak kullanılan dünyanın birçok yerinde sanatçıların ve galerilerin kullanmış olduğu pratik bir çözümdür. Bu strateji tüm diğer söyleşilerde de bahsedilmesi gereken tartışmalı konularda da yükselmektedir.

Ayrıca Maquis Projects’i ziyaret etmek isteyen herkes için İzmir’ in merkezine ulaşılabilirlik açısından yeterince yakın bir yer ve 5 sene önce İzmir’ e geldiğimden beri Kemeraltı benim favori bölgemdir. Burası çok farklı yüzlere sahiptir.

The simple answer is because in Kemeralti I could afford to purchase a building which is large enough to be a live work space. The work part is the gallery and 2 studio spaces. This is a very practical solution to an issue of affordability that has been used by artists and gallerists in many places globally. This strategy does raise very many contentious issues that would need a whole other interview to deal with.

Also it is close enough to the center of Izmir to be broadly accessible to anybody interested in visiting. And since I came to Izmir 5 years ago Kemeralti has been a favorite area of mine. It has a lot of different faces.



Bu zamana kadar Maquis Projects’ de hangi sanatsal aktiviteler yer aldı ve Maquis Projects’ in gelecek projeleri nelerdir?
Which artistic activities took part in Maquis Projects until this time and what are the future exhibitions in Maquis Projects?

Tarihleri ile birlikte Maquis Projects’ de yer alan sergiler şu şekilde;
‘Eminent Domain A’ kamusal ve özel alanlardaki sanatsal konularını ele alan uluslararası sanatçıların oluşturduğu 18 kişilik bir grup gösterisi;
‘Kemeralti Sofrasi’ Amerikan merkezli Şilili sanatçı Katiushka Melo Green tarafından gerçekleştirilen bir sokak eylemi. Bu bir Tük ve Şili mutfağının benzerliklerini ve farklılıklarını anma töreniydi;
 ‘Kemeralti’ İtalyan sanatçı Sara Berti tarafından zıt motiflerin ve görüntülerin bir araya getirilişi ve kendi işlerinde kişisel bağların keşfedişinin etkilerini anlatan bir tek kişilik gösteri.
‘Mirabilia’ tüketim nesnelerinin ve görüntülerinin nesnelliğini inceleyen İrlandalı sanatçı Aoife Collins tarafından gerçekleştirilen tek kişilik bir gösteri. Bu gösteri Şubatın ortalarına kadar açık kaldıktan sonra İzmir Ekonomi Üniversite’ sine taşındı.

Gelecekte Aoife Collins ile video ve yerleştirme işlerinden oluşan 2. bir sergi olacak.

Ayrıca bu baharda sanatçı Mehmet Dere tarafından küratörlüğü yapılacak olan İzmir merkezli sanatçıların bir sergisi olacak. Daha sonra sanatçı Kaan Bağcı tarafından gerçekleştirilecek bir sergi ve Gürkhan Mıhçı ve Cem Günay tarafından gerçekleştirilecek bir ‘sound art’ etkinliği yer alacak. Daha sonra bir diğer proje olarak eylül ayında Kemeraltı’ nda gerçekleşecek ‘sound art’ festivali ile ilgileniyor olacağız ve İzmir’ de sanat ve mimarlık incelemesi yapan Avustralya ve İrlanda’ dan yerel akademisyenler ve sanatçılar ile çalışıyor olacağız.

The exhibitions at Maquis Projects to date include:
‘Eminent Domain A’ a group show of 18 international artists looking at issues of art in public and private spaces;
‘Kemeralti Sofrasi’ a street action by USA based Chilean artist Katiushka Melo Green. This was a celebration of similarity and difference in Turkish and Chilean cuisine;
A solo show ‘Kemeralti’ by Italian artist Sara Berti which drew together many diverse motifs, images and influences from the area exploring her personal relation with these in her work;
‘Mirabilia’ a solo show by Irish artist Aoife Collins examining the subjectivity of consumer objects and images. This will be open until the middle of February although it will transfer to Izmir University of Economics next week.
There were also a number of artists’ talks related to each of these.
In the future we will have a second exhibition of video and installation work by Aoife Collins.
Also this spring there will an exhibition of Izmir based artists curated by the artist Mehmet Dere. After that this year there will be an exhibition by the artist Kaan Baağcı and a sound art event with Gurkhan Mihci and Cem Güney.  Later we are looking at other projects, including a sound art festival in Kemeralti in September and we will be working with local academics and artists from Australia and Ireland examining issues of Art and Architecture in Izmir.





Maquis Projects’ de yer alan sergiler ve konuşmalar hangi sıklıkla değişiyor? Bize bu sürecin işleyişinden bahsedebilir misiniz?
How frequently changing the exhibiton and talks in Marquis Projects? Can you tell us course of proceeding?

Ağırlıklı olarak atölye içinde ortaya çıkan işlerin sonucuna bağlı olarak genellikle her sene 8 ile 10 arasında değişen iyi serginin yer almasını diliyorum. Ayrıca Maquis Projects her sene 4 ya da 5 kişiye yaşam ve çalışma alanı olarak burada ikamet etmesini sağlayacak.

Generally I am hoping to have eight to ten good exhibitions every year – mainly resulting from work created in the studio space itself. Also Maquis Projects will be able to facilitate a live/studio residency for four to five individuals each year.


Aynı zamanda siz de küratörsünüz, İzmir ve İstanbul’ da ki sanat alanlarını sayıca karşılaştırılacak olursak, aralarındaki uçurumu görebiliyoruz. Sizce bir küratör olarak bu durumun arkasındaki sebepler nelerdir?
In the meantime, you are also a curator, when we compare the art spaces numerically in izmir and in İstanbul, we can see that there is a gap in numbers. What do you think about the reason behind this situation as a curator?

Tek kelime ile İstanbul dünya çapında kültür şehri olarak büyük bir önem taşır. Bu durum orada olan Türk sanatçılar ve sanat işçileri içinde böyledir, tabi ki Berlin ya da New York’ da kariyerlerini geliştirmek isteyenler için geçerli değil. Türk sanat hadisesi özel yatırım ve desteğine çok bağlı. İngiltere’ de Londra dışındaki küçük şehirlerde de buna benzer paralellik söz konusu. Fakat bu yerlerin çoğunda: A. Kurumlar için iyi bir kamu kaynağı inşası veya B. Sanat eğitim kurumları kurmak ve diğer kurumları daha fazla heyecan verici sanat işleri üretmesini sağlamak. Bu durumu Bilgi Üniversitesi’ nin destek verdiği SantralIstanbul ile İstanbul’ da görebiliriz. Doğrusu İzmir’ de sanat ve tasarım üniversitesi olan İzmir Ekonomi Üniversitesi’ nde çalışıyorum ve biz eğitim organları olarak eğitim yerel sanatsal faaliyetler ile nasıl etkileşim içinde olabilir, bununla ilgileniyoruz.

Quite simply Istanbul is more important as a global cultural city. Also it has become an important commercial art center. It is important for Turkish artists and art ‘workers’ to be based there, if not somewhere like Berlin or New York in order for their careers to flourish. The Turkish art scene is very dependent on private investment and support. There are parallels in smaller cities in the UK outside London. But in many of these places there is: A. good public funding structures for institutions and: B. established arts education facilities and other instıtutions which do much of the work establishing vibrant art scenes. We can see this in Istanbul as well with SantralIstanbul which is supported by Bilgi University. Actually I work for an art and design university IEU in Izmir and we are very interested in examining how educational bodies can contribute to the local cultural scene.

İnsanın bağımsız deneyimleri ve politik durumlar ile ilişkisine baktığımızda, Maquis Projects düzen ve iktidar ilişkilerine karşı bir tepki oluşturabiliyor diyebilir miyiz?
When we look at the relation the human being within separated experiential and political conditions, Can we say that Maquis Projects can respond through the actions to relationship of order and power?

Bence insanın ait olduğu toplumda karşılaştığı en büyük problem, vatandaşların hakları ile birlikte yavaşça kredi dereceleri ile birer tüketici haline getirilmesidir. Açıkça inanıyorum ki sanat doğası gereği açıklık yoluyla sanata ilişkin konularla ilişkili nesneleşmeyi yaratır. Ayrıca, bence sanatı icra etmek ya da tanıklık etmek kamu bireylerini gerçekten tanımlamak için gerekli bir eylemdir. Alain Badaiou’ inin 4 kategoride ele aldığı olguyu düşünüyorum; Sanat, Bilim, Siyaset ve Aşk.

I suppose the biggest problem facing human beings in relation to belonging to a public is that citizens with rights are slowly being transformed into consumers with credit ratings. I honestly believe that art through its inherent openness to commodification creates issues related to its relevance. However, I also think that that the process of making and relating to or witnessing Art is a fundamental action that helps to define a truly public individual. I am thinking here of Alain Badaiou’s four categories of event – Art, Science, Politics and Love.