27 Eylül 2009 Pazar

NiL KARAİBRİHİMGİL' e DAİR Ünivers/ sayı 16


BABYLON ALAÇATI, KUMSALA BAKAN EŞSİZ BİR ATMOSFER … ” ÇOK DEĞERLİ BİR TAKIM KADINLARIN MİRASÇISI ” NİL KARAİBRAHİMGİL, SAHNEDE KIPIR KIPIR, SAHNEDE CAPCANLI !!!






POPUN SIRRINI ÇÖZMÜŞ, İRONİ DOLU ŞARKI SÖZLERİ HEM EĞLENDİRİYOR, HEM BÜYÜLÜYOR DİNLEYİCİSİNİ… NİL’ E TUHAF DRAMASINI, DÖNÜM NOKTASINI SORDUK VE NİL BİR MÜZİK KUTUSU OLSAYDI, HANGİ ŞARKILARI ÇALARDI?MERAK EDİYORSANIZ EĞER, CEVAPLARI BİR KAÇ SATIR SONRA…


Seray Özbiçer: Nil Karaibrahimgil kimine gör
e şımarık, kimine göre ise tarz sahibi… Reklam cıngılları, “ Özgür Kız” derken “ Onun aşkı bana ekstra large, bana ekstra large…” çalındı kulaklarımıza... Nil Karaibrahimgil’in dönüm noktasını anlatır mısınız biraz?


Nil KARAİBRAHİMGİL: Benim bir tane u donusum oldu. O da hazirkart reklamlari. Hic aklimda olmayan bir yoldan, reklamdan muzige sapmami sagladi. Yoksa bir omur metin yazari olabilirdim. Yok yok olmazdim, bestelerim vardi icimde bir ates vardi, ben bir yolunu bulurdum yine o yola cikmanin.



Bir yazınızda Svagito diye bir adamla aile dizimi yaptığınızı ve sizin anneanne, babaanne ve annenizden yadigâr bir meşale taşıdığınızı söylemiş. Nedir bu aile dizimi, nedir bu “Tuhaf Drama”?


Herkesin aile agaci, tuhaf dramalarla dolu. Ben bence cok degerli bir takim kadinlarin mirascisi olarak, onlarin bana aktardiklari bir takim yetenek ve gucun tesekkurunu onlara borclu oldugumu ogrendim. Bu da bana cok duygulu geldi. Cunku ikisini de hic tanimadim diyebilirim. Aile dizimi, bilimsel olarak ispat edilebilecek birsey. Epigenetics diye bir bilim dali. Bu tur seylerim genlerle nasil aktarildigini ispatlamaya ugrasiyor.



Babanız Süavi Karaibrahimgil ile birlikte baba-kız ortak projelerde yer almayı, ironi dolu söz yazarlığınızı birleştirmeyi hiç düşündünüz mü?

Evet, olabilir



Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yazıyorsunuz. “Nil’in Kelebek Yazıları” samimi ve sizden bir şeyleri anlatıyor. Nil yakın zamanda bir de kitap yazsa bizlere, deseler bu fikre nasıl bakardınız?


Once kelebek yazilarimi kitaplastirayim, daha fazlasini yapmak isterim.



“ Nil Kıyısında” albümünüzün tarz olarak diğer albümlerinize kıyasla daha yerine oturmuş bir havası var. Bu “yavaşlama”, hakim olduğunuz tarzın değişikliğinin kaynağı nedir?


Herkes degisiyor. Sadece ben iki senede bir album yaptigim icin size bu degisim cok gelebilir. Ama hep yanyana olsaydik, hicbir sarki sasirtmazdi. Cunku kimse iki ene onceki yerinde saymaz. Ayrica otuzu gecmek beni cok rahatlatti. Daha panik ve tepkisel bir tiptim.




Yine Kelebek Yazılarınızdan “Fantastik Sorular” adlı yazınızda “ Neyin delice neyin normalce olduğu tamamen insan uydurması” diye yazmışsınız. Nil deliliği ya da normal olmamayı nasıl tanımlar?


Bence korkarak kisitlanan her sey normal gomlegi giymis deliliktir.


Nil bir müzik kutusu olsaydı hangi şarkıları çalardı?

Su anda caldiklarini ve umarim bundan sonra yazicaklarini.



Seray ÖZBİÇER

Hiç yorum yok: