4 Mayıs 2011 Çarşamba

DENGENİN NİZAMSIZLIĞI / Mimarlık ve Denge

Denge, muhteşem bir puzzle gibidir, sayıların anakarası, matematiğin nizamsızlığa bir selamıdır adeta ve denge bu muhteşemliği bağımlı öğeleri ile yaratır, sunar bizlere.

Mimarlıkta denge, simetrik ya da asimetrik olsun, tasarımcısı her zaman işaretleri mimarinin izdüşümü haline getirir ve kullanır bu dengeyi. Kimi zaman denge malzemenin formu ile çıkar karşımıza, kimi zaman ise malzeme mimarlığın dengesi haline gelir. Mesela cam yakın yüzyıllarda belirli boşlukları kapatan, ören bir malzeme iken; günümüzde camın mimarideki kullanım dili değişti, üstün mühendislik teknikleri ile de gelişti diyebiliriz.

Bir binayı düşündüğümüz zaman; binayı tasarlayan mimarı binayı inşa eden kapsamlı bir mühendis gibi düşünebiliriz. Uluslar arası üne sahip Santiago Calatrava Valls, bu anlamda aklımıza gelecek ilk isimlerdendir. Mimarlığının yanında inşaat mühendisi olan Calatrava, Kanada’nın Calgary kenti için tasarladığı Barış Köprüsü’ nde ( Peace Bridge ), tasarımın bütünlüğünü “hem işlevsel hem de güzel bir strüktür” olarak nitelediği, kullanıcıyı her türlü doğa şartlarından koruyacak olan üstü kapalı bu köprü, tasarımı ile doğanın içinde yaratılmış bir nizamsızlığa işaret niteliğinde. Tasarımcı,  bu muhteşem puzzle’ın içinde tasarımdaki dengeyi tasarım ile beraber çalışan doğa gibi, yapının çevresi ile ilişkisi gibi önemli kriterleri, bağımlı öğeleri adeta ikinci plana atmıştır.

Bow nehrinin yanı başında uzanan burgulu, kapalı çelik çerçeve ve köprüye giydirilen yüzeydeki beton kullanımı ile Barış Köprüsü, Calatrava’nın teknolojiyi tasarımın merkezine aldığı en uç örneği niteliğinde. Barış köprüsü, mimaride dengeyi sorgulatırken bizlere; en teknolojik olanın doğa ile uyumunu, teknolojinin doğa ile uyumunu da düşündürtmüş oluyor aynı zamanda.

Sorma gereği doğuyor: Karakterli bir tasarım, muhteşem bir puzzle olan doğanın hangi parçası olmalı?

Hiç yorum yok: