6 Mart 2010 Cumartesi

WIRGINIA WOLF / 'A ROOM OF ONE'S OWN' ( KENDİNE AİT BİR ODA )


Konuşan bir yazar hayal edin! 1915' ten beri 'The Voyage Out'( Dışa Yolculuk) ile başlayan bir konuşmanın tek bir anınında bile, yaşanabilecek tek bir anın bile yaşamı ne kadar tehlikeli bir alan haline getireceğinden bahseden konuşmaların sahibi bir yazar.

Onun satırlarını okuduğunuz zaman 'Bilinç Akışı'* tekniğini kullandığı 'Gece Gündüz' ile birbirinden farklı karakterlerde birleştirdiği nesnel gerçekçiliğin insan bilincindeki etkisini ustalıkla canlandırabiliyorsunuz kafanızda. Bir başkasının yerine koymak kendini, Virginia Wolf, Gece ve Gündüz' de Birinci Dünya Savaşı öncesi Londra' sında geçen mizahi bir anlatıma sıcak bir dil katarak sınıfsal farklılıkları, evlilikleri, yaşam mücadelelerini, kadın haklarını ecının eksenine alarak duygulu bir metin ile sunuyor okuyucusuna. Kişilerin iç dünyalarından yansıdığı kadarıyla anlatılan dış dünya, Virginia Wolf' un kaleme aldığı ' Dalgalar' da dalga sesleri referans alınarak bir ritme uydurularak ele alınan hikayeyi bir olay örgüsü olmayı bırakın bir roman okuma beklentisini yavaş yavaş kırdırıyor okuyucusuna.


Feminist hareketin klasik başyapıtı sayılan 'A Room of One's Own' da, kadının kendi boyutunda algılanabilmesi için erkeği 2. boyuta taşıyan, Kadınlar eğitilebilir mi?, kadınlar ezeli rakipleri olan erkeklerden daha zeki midir?, sorusuna bir yanıt aratır okuyucusuna.

Ve soruyor: Akıl ve yetenek bakımından bizimle eşit olduğunuzu söylüyorsunuz, o halde neden içinizden Shakespeare, Newton, Einstein, Da vinci gibi yazar, dahi, sanatkarlar çıkmıyor?

Virginia Wolf yaptığı kısa bir araştırmadan sonra öfke, nefret, hırs gibi duygulardan arınan bir yazar ruh sakinliğine ulşabilir ve Shakespear gibi eksiksiz dile getirilmiş, berrak bir zihnin temelinde yatan ürünler çıkarabilir, kanısına varıyor.

Bir başı sürekli ezmeye çalışan bir eli görmezden gelebilirsek, kendine ait bir kilidin olduğu, tek bir anahtarın, sana ait olan bir anahtarın açtığı kapının ardında kimselerin sesini, ezici varlığını hissetmeden kendi yoksunluğunla belki ama yalnızlığın kendi zenginliğiyle başbaşa kalabildiğin an kendi yeteneğini tam anlamıyla ortaya çıkarabileceğine inanıyor Virginia Wolf. Bunun içinde diyor, Eğitim aldıkça, özgürleştikçe güzel yapıtlar, şahaserler ortaya çıkabilir.

“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”



* En basit tabiriyle yazarın karakterini en açık bir dille okuyucusuuyla tanıştırmasıdır. Karakterin an içerisindeki ruh hali, en çıplak haliyle bile gözlenebilir. Şimdiki zaman, geçmiş ve gelecek ile harmanlanayarak dış dünyayı karakterin iç dünyası haline dönüşür. İç ses de denebilir.

1 yorum:

ayse dedi ki...

“Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..”

son zamanlarda duyduğum en güzel şey.